GPT’ye İnsan Öğreten Pazarlamacı Olmak

Herkes GPT’ye yazdırıyor,

Ama kim GPT’ye insan öğretiyor?

Hemen hemen her gün yapay zekanın gelişmesiyle birlikte bir çok mesleğin yok olacağını okuyoruz.

Yapay zeka veri bilir. Veri bilir derken, veri gibi hissettirilen duyguyu bilir.

Onu kullanansa duyguyu bilir.

Pazarlamacı, GPT’ye insanı öğreten kişidir. Onun duygu haritasını şekillendirir.

Ona duygularla konuşmayı, arzuyla satmayı öğreten kişidir.

Bu da bizi bir yere götürüyor:

Yok olacak mesleklerden korkmak yerine, yeni mesleği tanımlamalıyız.

“Yapay zekaya insan öğreten, ona duyguyu tanıtan, pazarlamada yapay zekanın yönünü yöneten kişi.”

İşin kısası, yazan değil yöneten kazanacak.

Evet ChatGPT reklam metni yazar ama hangi duyguyu işlemesi gerektiğini siz söylemeden bilemez.

İnsan, hâlâ insana dokunanı ister. Algoritmalar ne kadar hızlı olursa olsun, insanlar ne hissetmek istediğini bazen bilmez. İşte bu noktada pazarlamacı;

• Müşterinin arzusunu analiz eder
• GPT’ye o duyguyu nasıl işleyeceğini öğretir

Yapay Zeka Neyi Bilmiyor?

Tekrar tekrar söylemekte fayda var, dil bilir; his bilmez. İnsan davranışları bağlamsaldır, veri setleriyle sınırlandırılamaz. “Satın alma kararları” rasyonel görünür ama değildir.

Duygular Satın Alır Mantık Onaylar yazımı okursanız, satın alma kararlarının nasıl rasyonel göründüğünü ama öyle olmadığını görebilirsiniz.

Yapay Zeka Devrinde Pazarlamacı Kimdir?

Pazarlamacı, yapay zeka devrinde bir arzu okurudur.

Örneğin bir kulaklık için reklam metni yazmanız gerektiğinde;

Kulaklığın görselini kullanıp, bu kulaklık için bir açıklama yaz dediğinizde muhtemelen şu sonucu alırsınız;

X Marka kablosuz kulaklık, uzun pil ömrü, yüksek ses kalitesi ve şık tasarımıyla mükemmel bir müzik deneyimi sunar.

Bense şöyle bir prompt deniyorum X kulaklık için;

Bir kulaklığın sadece müzik değil, bir ‘kaçış hissi’ sunduğunu düşün.
Kullanıcı, kalabalık bir otobüste, yorgun bir günde ya da yalnız bir yürüyüşte onu taktığında dış dünyadan kopmak istiyor.
Ona yalnızca ses değil, ‘içsel bir alan’ sun.

Şimdi bana, 2 paragraflık kısa bir duygusal hikâye yaz:

• Ürün adı hikâye boyunca geçmesin.
• Hikâyenin sonunda sadece bir cümleyle ürün adını yaz, ama bu ad bir “çözüm” gibi yer alsın.
• Hikâyenin amacı: içsel huzur, duygusal sığınak, kendine dönme hissi.”

Output’umuz yukarıdaki gibi oldu. Peki aşağıdaki prompta bakalım:

“Kullanıcının duygularını anında tetikleyecek, içsel bir alarm etkisi yaratacak kısa bir reklam metni yaz.

• Konu: Gürültülü bir dünyadan kaçış.
• Format: Kısa cümlelerle yaz.
• Duygular: Bastırılmışlık, kaçış isteği, özgürlük arzusu.
• Vücut tepkisi yarat: Nabız hızlansın, dikkat kesilsin.
• Sonunda sadece bir cümle: ‘X Kablosuz Kulaklık.’”

Yukarıdaki promptta duygularını anında tetikleyecek diyerek aslında amigdalayı hedef alıyorum. https://www.mehmetgpt.com/neden-bazi-reklamlar-unutulmuyor/ bağlantıya tıklayarak amigdalanın reklamlarda nasıl kullanıldığını öğrenebilirsiniz.

Şimdi de DMN ( Display Mode Network ) hedefleyeceğiz.

“X Kablosuz Kulaklık için kullanıcıya içsel bir hikâye yaz.

• Kendiyle baş başa kaldığı bir yürüyüşü anlat.
• Dış dünyanın sesi yavaşça silinirken iç sesi netleşiyor.
• Hikâyede marka adı geçmesin.
• Son cümlede sadece şöyle desin: ‘X Kulaklık. Seni duyan tek şey.’
• Hikâye okunduğunda kullanıcı ‘benim de başıma geldi’ desin.”

GPT’yi İnsanlaştıran Promptlar

Satın alma sonrası pişmanlık duymaması için nasıl bir hikâye anlatırdın?

Bir ürün yerine bir duyguyu satacak olsan, ne olurdu?

Bu mesajı birine ‘değerli’ hissettirmek için nasıl kurgularsın?

Siz anlatmazsanız, GPT sadece tekrar eder,

İnsan gibi ikna eden GPT’yi ancak bir insan eğitebilir.

GPT’ye insan öğreten pazarlamacıysan, geleceği şekillendiriyorsun demektir.